Bugün, 29 Ekim 2023 tarihinde, Marmara Denizi'nde meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki deprem, çevresindeki illerde yoğun bir şekilde hissedildi. İstanbul, Kocaeli, Yalova ve Tekirdağ gibi şehirlerden gelen ihbarlarla birlikte, birçok vatandaş depremin etkisini hissettiklerinde paniğe kapıldılar. Saat 14:25 sularında meydana gelen sarsıntı, 7.1 kilometre derinlikte gerçekleşti. Akşam saatlerine doğru HTAYK Seismology'den alınan bilgiler doğrultusunda, depremin büyüklüğü merak uyandırırken, uzmanlar çeşitli açıklamalarla durumu değerlendirdi.
Depremin hemen ardından, Marmara Bölgesi'nde birçok kişi, geceyi ve gündüzü oldukça endişeli geçirerek geçirdi. Birçok ilde bina ve yapılar olumsuz etkilenmemiş olsa da, bazı bölgelerde insanların korku ve endişe ile dışarı çıkmalarına yol açtı. Yerel medya, depremin ardından bir çok kişinin sosyal medya üzerinde bilgi alarak güvenli alanlara yöneldiğini bildiriyor. Özellikle kıyı bölgelerinde ve yüksek katlı binalarda yaşayan vatandaşlar, yer sarsıntısını belirgin bir şekilde hissettiklerini aktardılar.
Deprem olaylarının ardından çeşitli uzmanlar, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Jeofizik mühendisleri, Marmara Bölgesi'nin sismik açıdan en aktif bölgelerden biri olduğunu hatırlatarak, bu tür depremlerin sıklıkla yaşanabileceği konusunda halkı bilgilendirdiler. Özellikle İstanbul gibi büyük bir şehirde, 3,7 büyüklüğündeki bir depremin bile ciddi hasar oluşturabileceği uyarısında bulundular. Uzm. Dr. Elif Yılmaz, “Marmara Bölgesi, aktif fay hatlarının bulunduğu bir bölge. Bu nedenle halkın depreme karşı her zaman hazırlıklı olması çok önemli. Küçük depremleri, büyük depremler için bir hazırlık olarak görmek ve önlemler almak gereklidir” dedi.
Bu kapsamda uzmanlar, deprem anında yapılması gerekenler konusunda da bilgi verdiler. Deprem sırasında herkesin olarak sakin olması, düşebilecek nesnelerden korunmak için sağlam bir masanın altına girmek ve acil durum çantası bulundurmanın önemini vurguladılar. Ayrıca, aile bireyleriyle birlikte düzenli olarak acil durum planlarının gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Bu tür deprem olaylarının tekrar yaşanabileceği bahsedildiğinde, yayınlanan istatistikler ve geçmiş deneyimlerle insanların dikkatinin çekilmesi hedefleniyor.
Olayın hemen ardından, Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) da bölgedeki durumu izlemeye aldı. Olayın ardından olumsuz durum değerlendirmesi yapabilmek amacıyla, ekiplerin deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına yönlendirileceği açıklandı. Yetkililer, halkın paniğe kapılmaması ve güvenlik önlemleriyle ilgili iletişimi etkili bir şekilde kullanması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki deprem, halk arasında büyük bir yankı uyandırdı. Medya organlarının ve sosyal medya etkisiyle, bilgi akışı sağlanarak insanlara yardımcı olmak amacıyla çalışmalara başlanıldı. Uzmanların dikkat çektiği gibi, Marmara Bölgesi'nin sismik açıdan hassas olduğu unutulmadan, her an hazırlıklı olunması gerektiği gerçeği ön planda tutulmalıdır.
Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz. Bir sonraki haberimizde güncellenmiş bilgiler ve uzman yorumlarıyla tekrar birlikte olacağız.