Son yıllarda uyuşturucu madde kullanımı, toplumda endişe veren bir sorun haline geldi. Bu konudaki farkındalığı artırmak ve gençlerin bu zararlı alışkanlıklar hakkında bilinçlenmesini sağlamak amacıyla birçok uzman, çeşitli platformlarda sesini yükseltiyor. Bu bağlamda, alanında saygın bir isim olan Prof. Dr. Oytun Erbaş, uyuşturucunun vücuda verdiği zararları ve bunlardan nasıl korunulması gerektiğini ele aldı. Bu uyarıların, özellikle gençler arasında uyuşturucunun tehditkar etkilerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacağına inanılıyor.
Uyuşturucu maddelerin insan vücudu üzerindeki etkileri oldukça çeşitlidir. Prof. Dr. Oytun Erbaş, bu maddelerin kısa vadeli ve uzun vadeli etkilerine dikkat çekerek, “Uyuşturucu kullanımı, vücudumuzun sistemlerini büyük ölçüde sekteye uğratır. Kalp atışını hızlandırır, solunum sisteminde sorunlar yaratır ve beyin üzerindeki etkileri geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir,” dedi. Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin madde bağımlılığına daha yatkın olduğunu belirten Erbaş, bilinçsizce yapılan denemelerin bile tehlike arz ettiğini vurguladı. Uyuşturucu kullanımı ile birlikte vücudun çeşitli organlarının zayıfladığını, bağışıklık sisteminin güçsüzleştiğini ve genel sağlık durumunun kötüleştiğini ifade etti.
Fiziksel etkilerinin yanı sıra, uyuşturucunun psikolojik boyutu da oldukça yıkıcıdır. Prof. Dr. Erbaş, bu noktada özellikle dikkat edilmesi gereken unsurların başında ruhsal sağlığın geldiğini belirtti. Uyuşturucu kullanımı, anksiyete, depresyon ve psikoz gibi ciddi ruhsal sorunların tetikleyicisi olabilir. “Uyuşturucu kullanımı beklenenin aksine kısa süreli mutluluk hissi verse de, uzun vadede içsel boşluk ve umutsuzluk duygusunu beraberinde getirir,” diyen Erbaş, bağımlılığın sadece bireyi değil, onun çevresindeki sosyal yapıyı da etkilediğine dikkat çekti. Ailelerin ve arkadaşların etkilenmesi, madde bağımlılığının sosyal boyutunu ortaya koyuyor.
Uyuşturucu ile mücadele etmenin en etkili yolunun, gençlerin bilgilendirilmesi olduğuna inanan Erbaş, “Eğitim kurumları, aileler ve toplum olarak hepimize büyük görevler düşüyor. Gençlerimizi bu tehlikeden korumak için yapmamız gereken en önemli şey, onlara gerçekleri anlatmak ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmaktır,” diyerek sözlerini sonlandırdı. Uyuşturucudan uzak durmanın önemi, sadece bireysel sağlık açısından değil, toplumun genel sağlığı açısından da kritik bir noktadır.
Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın bu uyarıları, uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili farkındalığı artırmak ve gençleri bilgilendirerek bu sorunun üstesinden gelmek adına son derece önemlidir. Toplumun her kesiminde bu bilincin yayılmasını sağlamak, hem birey bazında hem de toplumsal düzeyde sağlıklı ve mutlu bir gelecek vaat ediyor.
Sonuç olarak, uyuşturucu ile mücadele için birlikte hareket etmek ve gençleri bu tehlikeden korumak, hepimizin sorumluluğudur. Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın gençler ve aileler için gerçekleştirdiği bu kritik uyarılar, önemli bir duyarlılık geliştirmemiz adına hepimize ilham vermelidir. Bu konuda atılan her adım, sadece bireysel sağlık değil, toplum sağlığı için de büyük bir kazanım olacaktır. Uyuşturucuya hayır demek, sağlıklı bir nesil yetiştirmenin kapılarını aralamak demektir.